9 Mart 2010 Salı

Uykusuz her geceeeeeeeeee :)


Gelen tebrik mesajlarınıza yorumlarınıza maillerinize çok çok teşekkür ediyorum sevgili arkadaşçıklarım.Bu günleri Rüzgarla birbirimize alışmaya çalışmakla geçiriyooruz.Anne olmak gerçekten harika bir duygu olduğu kadar çok çok zormuş..Hastaneden çıkıp eve geldiğimden beri öğrenmelerle geçirdiğim bir hayata adım attım.İlk günlerim bir hayli zor geçti.Neden zor geçti dersek hamile arkadaşlarada tavsiyeler olması açısından ucundan kıyısından anlatayım..Biz eşimle hep geç yatmayı seven saatlerce Okan Bayülgenler,filmler seyreden sabahları geç uyanan bir çifttik.Hamileliğimde bile böyle geçirdik son ay biraz daha erken yatıyordum.Şimdi hayatımıza giren küçük bebecik gece gündüz 2 saatte bir emmek istiyor doğum sancılarımın başladığı geceden beri tam bir gece uykusuna hasretim.Gece 2de uyansak zaten 4e kadar ancak tekrar uyuyo bebişimiz. Ben tam yatıyorum 1 saat sonra yinee viyaaaaaaaaaaaakkk :) Yeni doğanların uykusu böyleymiş düzene girene kadar bunları yaşayacağız..Uykusuzluk etkeni ve üzerine birde gözyaşları ile ağlaya ağlaya emzirmek dahada zor neden mi? bebek meme diye ağlar ben can acısından ağlar başucumuzda annem benim canım yanıyor diye ağlar kociş ikimize kıyamaz çare arar ağlar ah ahh :) Göğüs yaraları beni mahvetti ne kadar doğru teknikle emzirmeyede çalışsam olmuyor o küçücük ağıza memenin kahverengi bölgesini komple yerleştirmek zor.Sonuçta bebecik alabildiği kadarını emiyor ve meme uçları felç.Dayanılmaz bir acı..Lansinoh krem,mustela krem hatta evicap kapsüller bile hak getire bir tek meme uçlarına kendi sütümü sürüp kurutunca tam anlamıyla bir düzelme yaşadım ve artık rahatladım çok şükür Rüzgarda doğru emmeyi öğrendi ama çok sık süt talep ettiği için acılarım tekrarlamaya başladı,göğüsler kendi halinde dinlenmeye çekilemiyor bir türlü ki iyileşsinler :)) Derken ilk hafta başıma gelen başka bir olayda göğüslerde süt birikiminden ateş sıtma tutması ve dayanılmaz göğüs ağrısı sanki patlayacaklar allahımm..O sırada Rüzgarda uyanmaz bir türlü boşaltsın sütü..minicik miğdesi azcık emip doyurduğu için onu sık sık az az emiyordu ve biriken süt beni mahvediyordu.Hamileyken alsammı almasammı diye düşündüğüm göğüs pompalarını keşke alsaymışım diye hayıflandım ağladım hüngür hüngür.Eşim hemen o akşam pompayla gelince büyük bir rahatlama yaşadım çok şükür o sıkıntımda geçti..Yani diyeceğim o ki; anne olmak ne kadar zor ne kadar sabır isteyen bir duyguymuş..Annelerimizin hakkı gerçekten ödenmezmiş.Bu günleri bu acıları hiç bilmeyecek annesinin uykusuzluğunu düşünmeyecek canının yanmasına asla dayanamadığınız ,çok garip bir tutkuyla kendine bağlayan,doyumsuzca sevilen ve tamamen karşılık beklemeden almadan verilen tek şeymiş evlat.Tüm bu yaşadığım can acılarına,uykusuzluğa,loğusalık depresyonlarına,annelik hüzünlerine,evde sıkıntıyla 40 ının çıkmasını beklemeye (ben 4o günü yine beklemezdim ama sürekli bızırdayan her an emmek isteyen bir bebkle dışarıda olmak mümkün değil biraz toparlanmasını bekliyorum :)) ) uyutup anneanneye bırakıp yürüyüşe çıktığımda (sadece 2 kez başarabildim) çalan telefonla koşa koşa eve meme yetiştirmeye gelmeme vs vs bunun gibi herşeye rağmen anne olmak güzel ve bebeğime değer.. Şimdi tombik karıncıklarında bebiklerini taşıyan annecik arkadaşlarıma çok çok büyük önerilerim 1
.Karnınızda olmasının kıymetini bilin çünkü insan birazcık olsun karnımdayken ne güzelmiş diyebiliyor ilk günlerde :)
.Bol bol dinlenin ve uyuyabildiğiniz kadar uyuyun.
.Eşinizle gezin tozun başbaşa son günlerinizi keyifle geçirin..
.Bir göğüs pompası edinin :)
.Doğum çantanıza göğüs kremlerinizi mutlaka koyun lansinoh fena değil mustela hiç bir işe yaramadı bende.Evicap kapsüllerde rahatlatıyor tavsiyem olsun..
.Birde doğumdan sonra hemen giymek için korse edinin.Ben doğumdan 2 gün sonra giymeye başladım hala çıkarmıyorum 40 gün çıkarmayı düşünmüyorum baya farketti bu yumuşak göbişten kurtulmam lazım :)

Daha aklıma geldikçe yazarım somak istediklerinizide yanıtlarım bu arada maillerde yorumlarda normal doğuma cesaretlendirdiğim için teşekkür edenler olmuş hep ben herkese normal doğumu tavsiye ediyorum onu yaşadıktan sonra hayatta her acıya dayanırım diyorum hiç birşeyin canımı yakmasından korkmuyorum birde bana bakan insanlar sezeryan dimi ? ben- yok normal dediğimde niye bana inanmıyor hayretle aa bravoo diyor anlamıyorumm :) Tipimden beklenmiyo galiba ehehe :) Şakası bir yana ben sancı çekerken hep çağla şikeli bergüzar koreli falan düşündüm onlar yaptıysa ben kesin yaparım diyordum hemde sancımın en had safhasında bergüzar ,çağla diye inleyip yanımdakilerle birlikte birde kendimi güldürüyordum..Bende çok korktum ama başıma gelmesini bekledim o anın.Hatta doğumdan bir gün önce anneme ağlıyordum ben normal doğum yapamam diye o kadar okuyup o kadar seminerlere gitmeme rağmen son günlerde korku sarmııştı.Hayatta hiçbirşey kolay değil Allah bizleri kulu olarak sevmiş bize bu güzelliği nasib etmiş bakmamız iiçin bize emanet göndermiş bebeklerimizi Allah bizim büyük sevgilimiz ondan gelen her acı kutsal ben doğumda kendimi rabbime çok çok daha yakın hissettim bu duyguları yaşamaya değer ne yaparsak yapalım hiç bizi terketmeyen büyük Allah yine kollarını açıyor bize ben ona sığınarak doğum anını bekledim son haftalarda.Başıma ne gelirse kabulüm diye dua ettim aniden geliverdi zaten bebecik.Doğumu bekleyen herkese kolaylık diliyorum.Allah yardımcınız olsun korkulacak hiçbirşey yok.Sadece sabır.

Ve evde sıkılmış içi şişmiş annenin çenesi baya düştü bu upuzun postu okuyan tüm okurlar sevgiyle kucaklıyorum sizleri...

6 Mart 2010 Cumartesi

SONUNDA RÜZGAR ÇINAR VE DOĞUM HİKAYEMİZ

Merhaba bilgisayarım merhaba dünya merhaba bilogçu dostlarım merhaba biloğuuuuumm :))
En nihayetinde yazmaya zamanım oldu.Tam bişeyler yazayım diyorum o sıra uyanan sevgili oğlum buna fırsat vermiyor ve yaşadığım koşturmacadaki aşırı yorgunluğumla oturduğum yerde kalıyorum Rüzgarımla..Şimdi nerden başlasam nasıl anlatsam :)17 şubat çarşamba sabahı uyandık sevgilim güzel bir kahvaltı hazırlamıştı bise..Benim karnımdaki ufak sancılar yine dilime düşmüş eşime sürekli karnım ağrıyo ya şöleyim böleyim diye söyleniyordum.Tabi abartılacak sancılar değildi ara ara bikaç saatte bikere gelen küçücük sızılar diyebilirim.Derken arkadaşım geldi birlikte şeker hamurlu kurabiyelerimizin şeker hamurundan figürlerini hazırlıyoruz hamurlarla oynuyoruz gülüyoruz falan ama karnımda sızılar oluyo akşama kadar hep böyle gitti ama benim aklıma doğum falan gelmiyor çünkü regl olmaya çalışırken nasıl hissedersem aynen o bulguları yaşıyoruum.Annemle irtibattayım sürekli sonra yakın oturduğumuz için hamurlarımızı alıp anneme kahve içmeye geçtik akşam oldu saat 11 12 benim sancılarım sıklaştı ve sürekli çişim var diyip tuvalete koşuyorum artık annem durumu iyice çakmış ama bana gazdandır şundandır bundandır diyo bende onu inandırmaya çalışıyorum anne daha önce hiç böyle olmadı bak sürekli girmeye başladı bu ağrılar bu ilk kez oluyo ben eve gidiyim duşumu alıyım diyorum..Sonra gece 1 sularında eve geçtik canım annem ben paniklemiyim diye eşime öğütlerde sürekli,, güya ben farketmiyorum.Zaten artık bebişin geleceği benimde yüreğime düşmüştü ben anneme telaş yapmasın diye iyiyim diyorum,o bana aynı şekilde doğum belirtisi değilmiş gibi davranıyor rahatlatmaya çalışıyor :) Derken eve geldik duşumu aldım falan sancıları takip etmeye başladık eşim video çekimine bile başlamıştı :) Bi yandan sancılar 10 dakıkada 3 kezden fazla girmeye ve 50saniyeyide aşmaya başlamış arkadaşımın elinde kronometre sancıları tutuyoruz ve Ata Demirer izliyoruz gülüyorum sancı geliyo inliyorum böyle bir süreyi evde geçirdik.Hastaneye hemen gitmek istemedim orda yatıp sancı çekmektense evimde çok daha rahat geçirdim ilk açılma sürecini.Sonra saat 4buçuk civarında artık dayanamayıp annemleri aradık valizimi son kontrol yapıp aldık yola koyulduk.Hastaneye vardık ve saat 5 itibari ile 3cm açılmam vardı.sabah 8de epiduralim uygulandı bir nebze olsun rahatladım derken 1 saat içinde sancıları had safhada hissetmeye devam ettim doktora soruyorum epidural olduğu halde neden bu kadar hissediyorum diye tek doz ağrı kesici uygulanmış eğer şuan tekrar bir doz yaparsak ıkınma esnasında bebeği hissedemeyeceğin için itemeyeceksin ve doğum çok uzayacak şuan 9cm açılman var ve bir iki seferde doğacak biraz dayan beni dinle tekrar ağrı kesici uygulamayalım dedi ve bu tesellisi üzerine gerçekten hemen doğacaksa bu acı bitecekse dayanırım dedim ve ek doz ilaç uygulatmadım bende.Epiduralin acısınıda boşuna çekmiş oldum çünkü bana epidural uygulanırken tansiyonum düştü bayılıyor gibi oldum miğde bulantısı göz kararması oldu sancıları unuttum nerdeyse o anlarda :) Ben hep sancı varken ıkınmanın canımı çok yakacağını düşünüyordum fakat tam tersi eğer ıkınmassan dayanamıyorsun acıya tabi ben ne kadar bebeği itsem bebek yol katediyor fakat itmeyi bırakınca geri gidiyordu bu yüzden iki hemşire kolları ile karnımdan baskı uyguladılar ama ne baskı sanki tüm organlarımı doğuruyorum sandım derken iki baskıda ve benim son bir çığlıkla itmemle sabah saat 10.32de saçlımı saçlı pamukmu pamuk oğlumun sesi duyuldu ve ardından inanılmaz bir rahatlama ile onu temizlemelerini izledim tabi gözyaşları içindeyim sonra koynuma verdiler soğuk soğuk yanaklarından kıpkırmızı dudaklarından öptüm kokladım Allahım nasıl bir koku nasıl bir yeniden doğuştu yaşadığım anlatamam.Sonra bebişimi yukarı götürdüler benimde işlemlerim bitince odamıza geldik ve yeni hayatımız başlamış oldu.

İşte bu upuzun hikayenin sonunda 52cm boyunda 3kilo ağırlığında tontik oğlumuzun resimleri maaşallah kuşumuza :)